Ekmekle İlgili Herşey
Makaleler
Duyurular
Röportajlar
Haberler
Diğer
Bayat Ekmek Yemekleri
" "
Zor iştir ekmek üretmek

Zor iştir ekmek üretmek

Ekmek, insanoğlunun en eski ve en önemli temel besin maddesi.

Dünyadaki ekmek pazarının 2011 tahmini değeri 125 milyon ton, bu üretimin coğrafi dağılımına baktığımızda dünyada en fazla ekmek üretiminin olduğu yerin ülkemizin de içinde bulunduğu Afrika ve Ortadoğu Bölgesi olduğu görülüyor. Bu üretimin piyasa değeri 220 milyar dolar seviyesinde.

Kişi başı ekmek tüketimi üzerine faklı rakamlar mevcut olsa da, ülkemizde yıllık 150-160 kg. aralığında ekmek tüketildiği genel kabul görüyor. Bu tüketim oranı, ABD ve AB ülkelerindeki kişi başı yıllık ekmek tüketiminin 3-4 katı kadar.

Bu, ekmeğin halkımızın temel gıda maddesi, sofralarımızın vazgeçilmezi konumunda olduğunun da göstergesi.

Türkiye, iklim ve coğrafya bakımından buğday üretimine oldukça elverişli ülkelerden biri. 2012 yılı TÜİK verilerine göre; ekmeklik buğday üretimi 16,8 milyon ton. Fakat mevsimsel dalgalanmalar ve kaliteli buğday arzında yaşanan sıkıntılardan dolayı ilave taleplerin karşılanması amacıyla buğday ithalatı yapılıyor.

FAO Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün 2011 yılı verilerine göre, 1,62 milyar dolar değerinde 4.755 bin ton buğday ithalatı ile en fazla buğday ithalatı yapan ülkeler sıralamasında yedinci sıradayız.

Un ihracatında son yıllarda yaşanan yükseliş, kaliteli buğday ithalatı ihtiyacını da açıklıyor. Fakat kaliteli buğday üretiminin teşviki, buğday ithalatının azaltılabilmesi açısından son derece önemli. Sertifikalı tohumculuğun geliştirilmesi ile hammaddede yaşanan kalite sorununun da önüne geçilebilecektir.

Ekmekçilik sektöründe kaliteden çok, ucuz mal ve teçhizat teminine ağırlık verilerek maliyetleri düşürme yoluna gidiliyor. Fakat kısa vadede bu yöntem, çözüm olarak görünse de, uzun vadede sektöre zarar veriyor.

Bu sorun, sektörde yoğun olarak yaşanan haksız rekabet sorununun aşılamamasından kaynaklanıyor.

Uygulanan yanlış politikalar ve ruhsatsız faaliyetlerine devam eden işletmeler sonucu ortaya çıkan fırın enflasyonu; atıl kapasite, haksız rekabet, kalitesiz üretim, ekmek üreten fırınların denetimlerinde etkinlik sağlanamaması gibi sorunları da beraberinde getiriyor.

Genel veya bölgesel olarak piyasaya giriş için ciddi engellerin bulunmadığı ekmekçilik sektöründe, mevcut kurulu kapasitenin piyasa talebinden fazla olması nedeniyle düşük kapasite kullanımı, ekmek üreticilerinin birbirleriyle yıpratıcı bir rekabete girmesine yol açıyor.

Ekmek üretimi, büyük fedakarlık gerektiren zorlu bir iş.

Üretiminde kullanılan hammadde ve ekipman kadar, üretim sürecinde yer alan personelde son derece önemli. Üretime gece saatlerinde başlanması, izin yapılamaması gibi nedenler ekmekçilik sektörünü, çalışanlar açısından çok cazip kılmıyor. Bu nedenle, kalifiye çalışan bulmak gittikçe daha da zorlaşıyor.

Diğer yandan her sektörde olduğu gibi ekmekçilik sektöründe de eğitim görmüş kişilerin çalışması çok önemli. Eğitim bu işletmelerin her düzeyinde çalışanlar için gerekli. Kalifiye çalışanların olduğu işletmelerde, hijyen ve kalitenin sağlanması daha kolay oluyor.

Gelişmiş ülkelerde, benzer sektörlerde olduğu gibi ekmek ve unlu mamuller sektöründe çalışan kişilerin konuları ile ilgili eğitim almaları zorunlu.

Bu anlayışla İzmir Ticaret Odası olarak sektörde faaliyet gösteren üyelerimize yönelik hijyen eğitimleri düzenliyoruz, geçtiğimiz yıl 3-4 eğitim düzenledik, üyelerimizden talepler geldikçe de eğitim çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Ekmekçilik sektöründe, üretim tekniklerinin gelişmesi, talep edilen ekmek çeşitlerinin artması, yurtdışında üretilen ekmek çeşitlerinin ülkemizde de üretilmeye başlanması, ürün çeşitliliği ve kalite konusunda rekabetin artıyor olduğunun göstergesi.

Üyelerimizi bu anlamda desteklemek adına çalışmalar yaptık. Marka olabilecek iki ekmek çeşidi yaratarak halkımıza kaliteli, besleyici ve sağlıklı yeni bir alternatif sunabilmeyi hedefledik. Bunun için Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nden değerli hocalarımızla çalıştık.

Çalışmalarımız neticesinde; Tahıllı İzmir Ekmeği ve hemen ardından Çeşnili İzmir Ekmeği markasını aldık. Üyelerimize bu ekmeklerin üretim reçetesini verdik, her türlü desteği sağladık.

Bir diğer çalışmamızda, İzmir ile özdeşleşen değerlerimiz; İzmir boyozu

ve kumrusu-nun tescilletil-mesi ile ilgili. Tescillenme-siyle birlikte bo-yoz ve kumrumuz artık

ulusal boyutta güçlü

markalar olacak. Bunun

için dosyamızı hazırla-dık, Türk Patent Enstitü-

sü'ne coğrafi işaret başvurumuzu yaptık, olumlu sonuçlanacağına inanıyorum.

Artan rekabet ortamında ayakta kala-bilmek için teknolojik gelişmelerin takibi ve uyulması gereken hijyenik kuralların uygulanması, ürün kalitesiyle rekabet edilebilmesi için oldukça önemli.

Ekmekçilik sektöründe; atıl kapasite, haksız rekabet, kalitesiz üretimi önlemek için fırın sayısındaki enflasyonun en kısa sürede giderilmesi, kurulu işletmelerin ekonomik kapasitede çalışmalarına olanak sağlanması ve işyerlerinde çalışan eğitilmiş personele iş güvenliğinin sağlanarak fırın işçiliğinin kalifiye bir iş kolu haline dönüştürülmesi sektörün acil çözüm bekleyen sorunları.

Bu sorunların çözümü için yoğun olarak çalışıyor, her fırsatta sorunları yetkili mercilere taşıyor, görüş ve önerilerimizi paylaşıyoruz.

Eğer sektördeki mevcut sorunlara çözümler üretilemezse ilerleyen günlerde; daha pahalı, hijyenik olarak yetersiz, kalitesiz ekmeklerin sofralarımızda boy göstermesi kaçınılmaz olacaktır.

Tüm hakları saklıdır @2013 Türkiye Ekmek Sanayi İşverenler Sendikası